Nükleer bomba

Posted by

Avrupa’da bir savaş olasılığı giderek daha sık dile getiriliyor. Almanya, Rusya’nın NATO ülkelerine saldıracağını iddia ediyor. Rusya, Almanya’nın kendilerine karşı savaş hazırlığında olduğunu öne sürüyor. Putin, Rusya köşeye sıkıştırıldığı takdirde nükleer silah kullanacağını açık biçimde dile getiriyor.

Özetle Avrupa üzerinde bir nükleer savaş tehlikesi her zamankinden daha olasıdır.

Bu bağlamda E. Amiral Cem Gürdeniz’in mesajına kulak verelim:

“Bugün ABD’ye ait 0,3 ila 170 kilotonluk farklı başlıklara sahip havadan atılan B61 taktik nükleer silahlar NATO şemsiyesi altında İtalya, Almanya, Türkiye, Belçika ve Hollanda’daki hava üslerinde depolanmış bulunuyor.

İncirlik’te bulunan F16 savaş uçaklarından atılması planlanan B61 bombalar Türkiye’ye hiçbir fayda sağlamıyor.

Zaten kullanılmasına sadece ABD karar veriyor.

Buna karşılık bombalar Türkiye’yi genel nükleer harpte hedef haline getiriyor.

Türkiye bu bombalardan kurtulmalıdır.”

Bize hiçbir yararı olmayan bu cephaneliği ABD alıp götürmeli…

“SIKIŞIP KALDIK”

İletişim hocası Prof. Nuran Yıldız, seçim sürecinde kendisini rahatsız eden noktaları şöyle sıralamış…

Bir, sürekli kişilerden söz edilip sorunlara gelinememesi.

İki, ittifak sözcüğünün cılkının çıkarılması.

Üç, tarihin gördüğü en berbat seçim kampanyalarına gark olmamız.

Dört, medyanın İstanbul dışında bir yerde seçim yokmuş gibi yayın yapması.

Beş, hep aynı şeylerin konuşulup, havanda su dövülen tartışma programları.

Altı, hiçbir yerde örnek belediyecilik, model gösterilemiyor olması.

Yedi, DEM kime oy verecek ile YRP ne yapacak arasına sıkışılıp kalınması.

Sekiz, tartışılan konuların 100 yıllık geçmişle tezat içeriksizliği.

Dokuz, bir tek düzgün slogana rastlanmayışı.

On, seçmenle iletişimin televizyona ve sosyal medyaya indirgenmiş olması.

İSKAMBİL

Çoğu kişi boş vaktinde iskambil oynar ama içindeki sayıların sırrını bilmez.

İskambil kartlarının sayısı 52’dir…

İskambil bir tarım takvimi düzenlemesidir.

Bir yılda 52 hafta olduğu için her kart 1 haftaya karşılık geliyor.

Kart renkleri de 4 mevsimi temsil ediyor.

Her renkten 13 kâğıt olması bir mevsimde 13 hafta olmasına karşılıktır…

Her rengi topladığımızda

1+2+3+4+5+6+7+8+9+10+(Vale)+11+(Kız)+

12+(Papaz)+13 = 91 eder. Bu da bir mevsimdeki gün sayıları toplamı, yani 91’dir.

Yılda 4 mevsim olduğuna göre 91 x 4 = 364 gün eder ki, bu da bir yıla karşılıktır.

2 tane jokerden birisi yılı tamamlar.

Birisi de 4 yılda bir gelen artık sayısını tamamlar.

Görüldüğü gibi… İskambil destesinin kendine özgü bir matematiği var.

LAMBA

Taksilerde yararlı bir uygulama başlatıldı… Tepe lambaları kırmızı ve yeşil renkte yanıyor.

Böylece taksi dolu mu boş mu karşıdan gelirken anlıyorsunuz…

İyi de bu uygulamaya taksilerin yarısı uyuyor, yarısı uymuyor.

Kimisi tepe lambasını değiştirdi. Kimisi eskisiyle idare ediyor. Eskisi dediğimiz çalışmayan bir tepe lambası…

Peki sorun nasıl çözülecek?

İstanbul’un geçmişte dinamik bir trafik müdürü vardı: Mehmet Çetinalp…

Tepe lambalarını ilk o uyguluyordu.

Tepe lambası takmayanlara ceza yazıyordu…

Biz bu cezalara gerek olmadığını söylediğimizde şöyle demişti:

– Bir kuralı uygulamak için ceza yazmaya mecbursunuz… Ceza yazmadan taksileri düzene sokamazsınız…

Neden böyle? Neden ceza görmeden kural uygulama terbiyemiz yoktur? Bu bilinmez. Ama gerçekten cezayı görmeden kendimizi düzene sokamıyoruz…

KÜLTÜR

Radyo ve televizyon hem eğlence hem eğitim ve kültür aracıdır.

Bizim gibi ülkelerde eğitim görevi daha da ağır basar.

Peki bizdeki bu araçlarda ne var ne yok?

Mafya var, argo var, şiddet var, cinayet var, aldatma var, entrika var, kimin eli kimin cebinde belli değil; erkeklerin elinde tespih, belinde silah, yüzünde kirli bir sakal, her biri birer sokak eşkıyası.!

Kültür yok, sanat yok, bilim yok, eğitim yok, medeniyet yok, ahlak yok, saygı yok, sevgi yok, nezaket yok, tebessüm yok, dostluk yok, sadakat yok, vicdan yok, insanlık yok, aile kavramı yok, geleneksel Türk toplumu yok, milli değerler yok.!

Kim yazar bu berbat senaryoları?

Üç kuruşluk reyting uğruna mı bunlar?

Bu eğitimle yetişen çocuklardan yarın ne çıkar?

Saygın birer bilim adamı, mühendis, doktor, yönetici çıkar mı?

İZİN

Değerli okurlar, seçim sürecinde sizlerden izin rica ediyoruz…

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir